KARAKUŞ yazısında şu ifadelere yer verdi:
Bol keseden salladılar. Biz yaptık, biz ettik dediler. Uçuyoruz, kaçıyoruz, büyüyoruz dediler. Çalışanların gerçek sahibi biziz dediler. Biz çözdük, biz yaptık, biz kazandırdık dediler. Peki, gerçekler ne diyor? Size iki önemli tarih vereyim. Bu iki tarihi hafızanıza kaydedin ve zamanı geldiğinde hatırlayın. 15 Mayıs ve 1 Ağustos. 15 Mayıs’ta yalancının mumu ikindi vakti sönecek. Gerçekler yatsıya kalmadan ortaya çıkacak. Sendikaların üye sayıları netleşince bazıları moraracak. 1 Ağustos ise sekizinci dönem toplu sözleşme sürecinin başlayacağı tarih olacak. Yetkili sendika masada olacak ve 1007 kazanıma eklenecek yeni kazanımların peşine düşecek. Bir yıl boyunca yalancıktan yetkili, yapmacıktan etkili sendika ise masanın yancısı olarak aynı ortamda bulunacak, belki de gölgelikte eylem yapacak. Siyasette Cumhur ittifakının kurulmasıyla kendisini yetkili zanneden bir sendika var. Birileri bunlara yetkili olmadıklarını, yetkiyi kaybetmelerinin üzerinden yıllar geçtiğini hatırlatsa iyi olacak. Paylaşımlarına bakılırsa sanki üye sayıları ortaya çıkmış ve bunlar yetkili sendika olmuşlar da Ağustos ayında masaya oturacak zanneder. Son zamanlarda küçük ve merdiven altı sendikaların geliştirdiği bir yöntem var: “Biz yaptık” yöntemi. Yazı yazdık, oldu. Aradık yaptılar. Şıp diye söyledik, şak diye yaptılar. Biz büyük ve sözü geçen sendikayız. Bizden uzak durun yoksa size çamur atarız da bir daha kendinize gelemezsiniz. Son zamanlarda TES de bu sevdaya kapılmış. Üye sayısı düştükçe yetkiye yaklaşıyor bunlar. İlginç bir sendika bu. Nasıl oluyorsa küçüldükçe büyüdük, kaybettikçe kazandık zannediyorlar. Nasıl bir travmaysa bu psikiyatrlar bile çözüm bulamıyor. Küçüğün de küçüğü sendikalarsa çok daha komik işler yapıyor. Barajın acısını hala çıkaramadılar ve yeniden baraj gelecek diye korkuyorlar. Bunların tek bir derdi var, ülkede işler kötü gitsin de yetkili sendika zor durumda kalsın. Biz de ucuzdan üye yapalım. Türkiye’de sendikacılığın hakkını veren bir tek sendika var, Eğitim Bir Sen. Aynı zamanda okul, aynı zamanda sığınak ve gerçek bir sendika. Adam gibi sendika. İşin hakkını veren sendika. Büyüyen ve üreten sendika… TES’in yetkili sendika gibi davranması aslında üniversitelerin ilgili bölümleri için büyük bir şans. Dünyada örneği bulunmayacağı için üniversitelerin çalışma hayatı kürsüleri bu fırsatı kaçırmamalı. İncelenecek ve bilim tarihine geçecek bulunmaz vakıa bizim ülkemize has bir durumdur. İnceleyin ve bizim gördüğümüzü bütün bilim dünyası da görsün. A. Tanıl KARAKUŞ Eğitimci Yazar