Milli Eğitim Bakanı sayın Yusuf Tekin’in, “İhtiyaçlarımız azaldığından eski rakamlarda atamalar mümkün değil” açıklamasını değerlendiren Geylan; ülkemizde 86 bin 136 ücretli öğretmen görevlendirmesi yapıldığını, norm kadro açığının da 100 bin 541 olduğunu hatırlatarak, öğretmen ihtiyacının azalmadığını kaydetti.
Madem öğretmen ihtiyacımız yoktu, o halde bu kadar çok ücretli öğretmen neden görevlendirildi?
Geylan şunları söyledi: “Yaptığımız ücretli öğretmen araştırmasına göre geçtiğimiz yıl 78 ilde 86 bin 136 ücretli öğretmen görev yaptı. Ücretli öğretmen, eğitim-öğretim yılı başladığında, öğrencilerin derslerinin boş geçmemesi için ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından ek ders ücretleri karşılığında görevlendirilir. Yani çocuklarımızın derslerinin boş geçmemesi için 2024-2025 eğitim-öğretim yılında 86 bin 136 ücretli öğretmen görevlendirilmiştir. Bu öğretmenlerin 19 bin 757’si İstanbul’da görev yapmaktadır. Ücretli öğretmen sayısı Ankara’da 3.660, Diyarbakır’da 2.119, Şanlıurfa’da 5.283’tür. Peki soruyoruz: madem öğretmen ihtiyacımız yoktu, o halde bu kadar çok ücretli öğretmen neden görevlendirildi?”
Şu anda 86 bin öğretmen, asgari ücretin altında bir maaşla çalıştırılıyor.
Ücretli öğretmenlerin, asgari ücretin altında bir ücretle çalıştırıldığını söyleyen Geylan, “Oysa asgari ücret en düşük ücrettir ve bu ülkede asgari ücretin altında işçi çalıştırmak suçtur. Ne var ki şu anda 86 binin üzerinde öğretmen, asgari ücretin altında bir maaşla çalıştırılıyor. Bu durum devletimize yakışmıyor. İlgili kurumlar mutlaka tedbir almalıdır. Tabi öncelikli tedbir, ücretli öğretmen çalıştırmaya gerek kalmayacak şekilde atama yapmaktır” dedi.
Sayın Bakan’ın açıklamasını kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
Sendikamızın ücretli öğretmen araştırması yaparken, valiliklerden norm kadro açığını da talep ettiğini kaydeden Geylan, “Buna göre ülkemizde norm kadro açığı 75 ilde 100 bin 541’dir. Devlet yetkilileri, 100 bin 541 norm açığı olduğunu ve derslerin boş geçmemesi için 86 bin 136 ücretli öğretmen görevlendirildiğini belirtirken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, ‘Artık 40-50 binli öğretmen atamaları mümkün değil. İhtiyaçlarımız azaldığından eski rakamlarda atamalar mümkün değil’ şeklindeki açıklamasını kamuoyunun takdirine bırakıyorum” dedi.
Eğitimde yapılacak tasarrufun yol açacağı zafiyetlerin telafisi on yıllar sürebilir, hatta nesillere sirayet edebilir.
Geylan eğitimde tasarruf yapılamayacağını belirterek, “Az yiyip içebilir, tüketimi azaltabilirsiniz. Zaten devletimiz tasarruf tedbirleri uyguluyor ve içinde bulunduğumuz durum nedeniyle hem kurumlar hem de vatandaşlar bu fedakârlığı gösteriyor. Dolayısıyla eğitim dışındaki diğer alanlarda oluşacak zafiyetleri bir şekilde telafi edebiliriz. Ancak eğitimde yapılacak tasarrufun yol açacağı zafiyetlerin telafisi on yıllar sürebilir, hatta nesillere sirayet edebilir. Bu nedenle eğitimde tasarruf yapılmamalıdır” şeklinde konuştu.
Gelin, en azından ücretli öğretmen çalıştırmaya ihtiyaç kalmayacak sayıda atama yapalım!
Eğitimin öncelikli karşılanması gereken ihtiyacının öğretmen açığını gidermek olduğuna vurgu yapan Genel Başkan Talip Geylan, “Zaman zaman devlet yetkilileri ‘şu kadar okul yaptık, derslik açtık, ücretsiz ders kitabı dağıttık’ gibi açıklamalar yapıyor. Eğitime yapılan her yatırım kıymetlidir ancak sınıfta öğretmen yoksa, bu yatırımların anlamı kalmaz. Bu nedenle, Hükümete ve Milli Eğitim Bakanlığı’na buradan çağrıda bulunuyoruz: Gelin, az önce de ifade ettiğim gibi en azından ücretli öğretmen çalıştırmaya ihtiyaç kalmayacak sayıda atama yapalım!” dedi.
Sayın Cumhurbaşkanım; ek atama müjdesi verin, genç meslektaşlarımızı 24 Kasım arifesinde göreve başlatın!
15 bin atama sayısının yetersizliğine dikkat çeken Geylan, Sayın Cumhurbaşkanı’ndan ek atama müjdesi talep etti. Genel Başkan Geylan şunları kaydetti: “2024 KPSS’ye giren öğretmen adaylarına sadece 15 bin kontenjan ayrıldı. Ancak bu sayı çok yetersiz kaldı. Yüksek puan almasına hatta derece yapmasına rağmen ataması yapılmayan pek çok genç meslektaşımız oldu. Örneğin, geçtiğimiz günlerde sendikamızı ziyaret eden bir grup arkadaşımız arasında, Marmara Üniversitesi’ni bölüm birincisi olarak bitiren bir kardeşimiz de vardı. Bu genç meslektaşımız KPSS’de Türkiye 40’ıncısı olmasına rağmen atanamadı, çünkü kendi branşında sadece 29 kişi kadroya alındı. Bu durumda olan gençlerimiz ne yapsın?”
Geylan, 2024 KPSS’de yüksek başarı elde eden genç öğretmenlerin mağduriyetlerinin giderilmesi için ek atama yapılması gerektiğini belirterek, şu çağrıda bulundu: “Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum: 24 Kasım Öğretmenler Günü yaklaşıyor. Gelin 2024 KPSS’de yüksek başarı göstermelerine rağmen, yetersiz kontenjan nedeniyle atanamayan öğretmenlerimize ek atama müjdesi verin! Bu arkadaşlarımız 24 Kasım arifesinde görevlerine başlasın.”
Plansızlık devam ettiği sürece, ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısı 1 milyona ulaşacak.
500 binin üzerinde fakülte mezununun atama beklediğini söyleyen Geylan, eğitim fakültesi sayısı ve kontenjanlarla ilgili planlama yapılması gerektiğini bildirdi. Geylan şunları söyledi: “Devletimizin elbette 500 bin arkadaşımızı hemen göreve başlatma şansı yok ama bu mağduriyetin sorumlusu çocuklarımız değil, yıllardır plansız şekilde eğitim fakültesi açan ve kontenjanları belirleyenlerdir. MEB ile YÖK oturmalı ve önümüzdeki 10, 20 yılda branşlardan ne kadar öğretmen ihtiyacı olduğunu belirlemelidir. Eğer daha iyi planlama yapılsaydı, bugün 500 bin gencimiz atama bekliyor olmazdı. Plansızlık devam ettiği sürece, ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısı kısa sürede 1 milyona ulaşacak. Ülkemizde üniversiteli işsizlik gerçeği var. Bu sorunun çözümü, üniversite fakültelerindeki eğitim programlarının ve öğrenci kontenjanlarının ülkenin gerçek ihtiyaçlarına göre planlanmasından geçiyor.”
MEB’in mülakat inadının nedenini anlamış değiliz.
Mülakatta elenen öğretmen adaylarının yaşadığı mağduriyetlere de değinen Geylan, “2018 yılından beri mülakatlarda KPSS puanı esas alınarak öğretmen adaylarının hak kaybına uğramasına izin verilmiyordu. Ancak Sayın Bakan, ‘mülakat gibi mülakat yapacağım’ diyerek komisyonlara takdir hakkı verdi. Komisyonların farklı takdir yetkisi kullanması nedeniyle büyük bir adaletsizlik ortaya çıktı. Aynı puanı alan adaylardan biri atanırken, diğeri elendi.
2023 KPSS’de ilk 20 bine girmesine rağmen mülakatta elenen 1.611 aday bulunmaktadır. Bu gençlerimize gerçekten yazıktır, günahtır! 2018 yılından beri sağlıklı işleyen bir sistem vardı. Ülkemizde iktidar değişmediği halde atama sistemi neden değiştirildi? Sayın Cumhurbaşkanı seçim öncesi, ‘Biz, mülakatları görevin gerektirdiği zorunluluklar dışında kaldırıyoruz’ demişti. Ancak bu açık iradeye rağmen, Milli Eğitim Bakanlığı son iki atamada mülakat konusunda ısrarını sürdürüyor. Mülakat inadının nedenini anlamış değiliz” diye konuştu.
ÇALIŞMA HAYATINDAN SAYFASINI